Kehribar Tesbih ve Hangi Özelliklere Sahiptir?

Kehribar tesbih ve taşlarının özelliklerinden en önemlisi çam ağaçlarının fosilleşmiş reçinesinden oluşması gelmektedir. Kehribar taşının özelliklerinden diğerleriyse; Kehribar taşı yapısal olaraktan çok hafif olmaktadır taş olarak da bilinir ancak asıl oluşumu çamların reçinesi olmaktadır. Çam ağacının reçinesi doğal olaraktan toprağa karışmaktadır ve yüzyıllar sonunda taşlaşırlar ve kehribar taşı oluşmaktadır. Kehribar taşları estetik görünümlü olmaktadır. Yapısal olarak da hafif olmasından dolayı çokta kullanışlı ve bunların yanı sıra insana fiziksel ve psikolojik olarak da sağlamış olduğu faydalar da eşsiz bir taş olma özelliği taşımaktadır.

Kehribar tesbih taşının faydaları

Kehribar taşlarının faydalarından bahsedecek olur isek en önemlisi faydası vücudun ağrıyan bölgesinin üzerine koyulduğu zamanlar da ağrıyı hafifletici etkisi olması gelmektedir. Ancak kullanılmakta olan kehribarın ağrıyan bölgenin büyüklüğü kadar olması etkisini arttırmaktadır. Kehribar taşının faydalarından diğerleri şunlardır ;Soğuk algınlığına iyi geldiği bilinmektedir. Astım, guatr, bronşit ve astımları tedavisi için boyun bölgesinde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca eski roma da troit tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Kehribar taşları, boğaz ve troit enfeksiyonlarının tedavilerinde diğer taşlardan daha etkili olduğu söylenmektedir. Sol elinizin içinde kullanılırsa bedendeki negatif elektriği toplamaktadır ve rahatlık vermektedir. Ayrıca elektrik yüklerini hafiflettiğinden depresyona karşı etkili olmaktadır. Aklı ve hafızayı kuvvetlendirmektedir, kişinin kararlarını doğru vermesini sağlamaktadır. Kehribar taşının nazara karşı koruma sağladığı da söylenmekte.

Kehribar Tesbih ve Kehribar Nasıl oluşur?

İlk önce olmak üzere kehribarın nasıl oluştuğuna bakalım. Orta Kretase ve Tersiyer Dönemleri 'ndeki (100-1000 milyon yıl önce) Pinus succinifera (soyu tükenmiş bir çam türüdür) ormanlarında bu reçineyi salgılayabilen ağaçların nehirler tarafından kıyı bölgelerine taşındığı varsayılmakta. Daha sonra üstleri tortular ile kaplanıp sertleşerek günümüze kadar geldikleri düşünülmektedir.

Bildiğiniz üzere ağaçların, yapış yapış ve zamka benzeyen bir sıvı salgılamaktadırlar. Ağaçların bunu yapmasındaki amaçlardan birisi de, yaralı bölgeyi koruma altına almak. İşte bu Pinus succinifera türü ağacının salgılamış olduğu reçine katılaşarak milyonlarca yıl sonra kehribara dönüşmektedir. Tabii ki reçine formlarının hepsi kehribara dönüşemez, zamanla bozulabilirler. Reçinenin kehribara dönüşebilme için bulunduğu koşulların uygun olmaları gerekmektedir. Örneğin, lagün veya deltaların dip kısımlarında oluşmakta olan tortular, killerin, linyit tabakaların ya da kahverengi kömür reçineyi kaplayarak oksijen ile iletişimini keserler ve kehribara dönüşmesini sağlayabilirler.